top of page

Safra Kesesi Taşları

Bir önceki Tümör ile ilgili yazdığım yazıda, safra kesesi taşlarının oluşması ile ilgili ön bilgi vermiştim. Amacım, sorunların ilk sebebinin enerjisel olabildiğini izah etmekti. Çünkü tıp ilmi bunu izah ederken 3 farklı izah sunar. Bunlardan birisi şöyle der: "Normal şartlarda safra kesesinde bulunan safranın kimyasal içeriği karaciğerden buraya atılan kolesterolün çözünmesi için yeterlidir. Bazen karaciğerden safranın içinde çözünebilecek düzeyin üzerindeki miktarda kolesterol atılabilir ve bu aşırı kolesterol kristalleşerek zaman içerisinde taş oluşumuna neden olabilir."


Ben ise bunun bir adım öncesini söylüyorum. Bir ucu karaciğerde başlayan sırasıyla dalak, sol akciğer, kalp, safra kesesi şeklinde devam eden bir enerji kablosu vardır. Bu kablo zarar görünce safra taşı oluşur diyorum. Yada sırasıyla bir ucu beyin sapında başlayan, safra kesesi, sol akciğer ve bayanlarda yumurtalıklara, erkeklerde testislere giden enerjisel bir kablo vardır. Bu kablo zarar görünce de safra taşı oluşur diyorum. Aslında enerjisel kablo zarar görünce fiziksel sorunlar başlıyor ve safra kesesinde taş oluşumu başlıyor. Tıp ilmi burada ilk sebebi yok saydığından; tespit edebildiği ve ispatlanabilen ilk sebebi gerekçe olarak sunuyor.


Safra kesesi taşları, insanlarda olduğu gibi büyükbaş hayvanlarda da oluşabiliyor. Çin'de ticaret yapmak için kaldığım yıllarda, Çin Tıbbına ilgim olmuştu. Çin'deki geleneksel ilaçların Türkiye'ye ithalatını yapmak için araştırmalar yapmıştım. Çin tıbbı, büyük baş hayvanların safrasındaki taşları ilaç yapımında kullanır. Bu taşlar başka bitkilerle birlikte kapsül haline getirilerek, birçok farklı amaç için kullanılıyor: felç, kasılma, epilepsi, boğazda şişlik ve ağrı, yüksek ateş ve baş dönmesi gibi.


Sığırdan elde edilen safra taşının bence en önemli özelliği, enerjisinin olmaması. Bu sebeple tek başına uygulanan tedavilerde hiç yan etki sorunu yaşamıyorlar. Ancak safra taşını, enerjisi olan diğer maddelerle birlikte kapsüle ettiklerinde yan etki sorunları olabiliyor. Çin Farmakope'ında kullanım şekilleri çok detaylı izah ediliyor.


Einstein'ın E=mc2 isimli teorisi bir kısım bilim adamları tarafından doğruluğu yıllar önce kanıtlandı. Ama bence çok sayıda istisnası olan bir teoridir. Yani doğruluğunu kabul edenler, sığır safra taşını incelese formülün doğru çalışmadığını görecektir. Evinde kedi besleyenler, kedi kumu alırlar. Bu kumların çoğu benzonit denilen madde ile hazırlanmaktadır. Benzonitin enerjisi yoktur. Enerji yayını yapmaz ve e=mc2 geçerli değildir. Einstein'ın birkaç sene önce bir başka teorisinin hatalı olduğunu ispatladılar ve Nobel Fizik Ödülü aldılar. (Einstein'in o teorisinin gerçek olmadığını ödül verilmeden birkaç yıl öncesi eşimle kahvaltıda muhabbet ederken söylemiştim. Ödülü aldıklarını duyunca; "fizikçi olsaydım, Nobeli ben almıştım" diye espri yapmıştım.) İleride Einstein'in Özel Görelilik teorisinin de eksikleri olduğu, her zaman geçerli olmadığını ispatlayan bir fizik profesörü yine Nobel Fizik Ödülünü alacaktır.


Tıp ilmi, fizik ilmi gibi ispatlananı doğru kabul eder. Bir başkası aksini iddia eder ve ispatlarsa onu doğru kabul eder. Yani sürekli değişkenlik arz eden bir ilimdir. Sürekli değişen bir ilmi, mutlak doğru kabul etmek ne kadar akılcı bir yöntemdir? Bana senin yönteminin, ispatı yok diye eleştiriyorlar. İspatı olan fizik ilmi, tıp ilmi ispatlanana ne kadar sadık?


Çok basit bir örnek vereyim. Kendi kullandığım şifa yöntemi olan, Ekrem Deniz Şifa Yönteminde 3.seviyeye çıkmış ve bunu tam kapasite kullanan birisi maddenin yapısına müdahale edip, enerjisini iptal edebilir. Genel fizik kurallarının hiçbirisine göre bu mümkün değildir. Yani suyun yapısına müdahale ile enerjisi iptal edilebilir. Ancak bu durumda su farklı yayınlar yapmaya başlıyor ve etrafındaki enerjisi olan canlılara zarar vermeye başlıyor. Bir nevi silaha dönüşüyor. Bu teorim ispatlanabilir mi? Evet, iyi bir fizikçi belki ispatlar ama bunu yapacak henüz bir teknoloji yok. Teknolojinin olmaması, inkarını gerektirmiyor.



Kimin himmeti milletiyse, o tek başına bir millettir.
bottom of page