"Çörek otunda ölüm hariç her derde şifa vardır." hadisi birçok kişiyi çörek otu kullanmaya sevk etmiştir. Bu konuda müslüman olmayan biyologlar dahi çalışmalar yapmışlar. Pubmed'de birçok akademik çalışmayı bulabilirsiniz.

Hastalık dert çeşitlerinden birisidir. Koruyucu hekimlik; hastalık ortaya çıkmadan onu engellemek veya hastalık ortaya çıkmadan tedavi etmek demektir. İlk koruyucu hekimliğim sistematik biçimde MÖ 460-370 yılları arasında Hipokrat ile uygulandığı tespit edilmiştir. Ama kanaatimce çok daha önceleri de vardı ve bize bu bilgiler ulaşmadı. Çünkü Hz.Nuh döneminde çok fazla sayıda şifacı var ve semavi kitaplarda 950 seneden fazla yaşadığı aktarılır. İnsanların uzun ömürlü olmasında tüketilen gıdaların da rolü olabilir.

Modern tıp, insan vücudu ile ilgili sistemleri üreme, dolaşım, bağışıklık vb. isimlerle tanımlar. Benim kanaatimce korunma ve ömrü uzatma ile ilgili de bir sistem var. Çünkü yaptığım araştırma ve incelemelerde beynin bir bölgesi ve kalbin iki bölgesi insanı hastalıklardan korumak ve ömrünü uzatmak üzerine çalışıyor. Bu 3 bölgeyi düzenli besleyen ve düzgün çalışmasını sağlayan bir gıda, insan ömrünü uzatacaktır. Mevcut gıdaları incelediğimde çok bu bölgelere çok kısmi etkileri olduğunu gördüm. Ama bu etkiler insan ömrünü 800-900 lere çıkaracak etkide değil.

Papatya bitkisi çayı tüketildiğinde sakinleştirici, huzur verici bir etkiye sahiptir. Kendisini çiçek olarak tüketmeye kalkarsanız insana zarar veriyor. Ama papatya çiçeğine 3000ATM basınç uygulandığında, yapısı değişiyor ve kalp kaslarının kasılmasına çözüm olarak, üstelik yan etki olmaksızın. Aynı papatya çiçeğini 800 lümen beyaz LED ışığa 3 saat temas ile maruz bırakırsanız, yapısı değişiyor ve ağrı kesici bir etkisi ortaya çıkıyor ama iştahı açma şeklinde bir yan etkisi ortaya çıkıyor.

Tükettiğiniz gıdanın yapısı harici faktörlerden etkilenip, zehire de dönüşebilir, şifaya da dönüşebilir.

ODTÜ'de gıdaların yapısını uygun ısı ve basınç ile değiştirmeye yarayan cihazlar olduğu bilgisini öğrenince, bu konuda çalışma yapmak istediğimizi -ismini vermeyeceğim- bir hocamıza ilettik. Kendisi bunu bir çeşit akademik çalışma gördüğü için ODTÜ'nün laboratuvarında kendisi ve asistanları eşliğinde çalışma yapmamıza izin verdi. Bizim söylediğimiz koşullarda gıdaları cihaza soktu ve nihai ürünleri test etmemiz için bize verdi.

Bu çalışmalardaki amacım gıdalara uygun koşullarda ısı ve basınç verip, yapısını değiştirip, beyin ve kalpteki ilgili bölgeleri tetikler hale getirmekti. Kalpteki bölgeler için uygun olan ürünü elde ettik. Ama henüz beyindeki ilgili bölgeye ulaşan bir gıda bulamadık. İnşallah bu proje tamamlanınca, insanlar hastalıklara yakalanmadan ömürlerini uzatır hale gelecekler.