Film senaryolarını yazanların hepsinde manevi bilgi akışını sağlayan kanallar olduğunu gördüm. Bu metafizik bir kavram. Wednesday isimli yakında zamanda yayınlanan bir dizinin de senaristi olan Tim Burton'u inceledim. Bu filmi ve diğer senaryosunu yazdığı filmlerin ortak özelliği aynı kanaldan beslenerek üretilmiş olmasıydı. Bu kanal bende olsaydı çok iyi senaryo yazan birisine dönüşürdüm. Yada Sezen Aksu'yu incelediğimde gördüm ki bambaşka bir ilham kanalı var. Bu kanalın çok iyi çalıştığı anlarda şarkı sözü yazarsa çok daha başarılı işler ortaya çıkarabiliyor. Bu ilham kanallarının düzgün çalışmasını sağlayan ise sudur. (İnsan beyninin ortalama %80i sudan oluşmaktadır.)

Bu metafizik kanalların kişilere eklenmesi için beynin çalışmasının yeniden programlanması gerekiyor.

Bazı kişiler çok kolay yabancı dil öğrenirken, bazı kişiler yabancı dil öğrenmekte çok zorlanır. Çin'de yaşadığım bir dönemde birisi ile tanışmıştım. Türkçe, Çince, İngilizce, Arapça birçok dile hakimdi. Yeni diller öğreneceğim diyordu. Dil öğrenmekten keyif aldığını söylemişti. Bu kişide ve diğer kolay dil öğrendiğini gördüğüm diğer kişileri incelediğimde gördüm ki bu kişilerin beyinlerinin sağ arka kısımlarında bir alan genetik olarak sadece bu iş için programlanmış. Bende o bölge var ama içerisinde hiçbir program yok. Ayrıca hızlı dil öğrenen kişilerin beyinlerinin sol arka kısımlarındaki bir alanın neredeyse hiç çalışmadığını fark ettim. Kendimde ise o alan çok güçlü bir şekilde çalışıyor.

Kolay dil öğrenebilmek için beynimi programlamanın bir yolunu bulsam, dil öğrenme kabiliyetim artarken, bazı kabiliyetlerim azalacak demektir.

Geçmişte yazmış olduğum bir yazı: Beyin Programlama Cihazı

Bunun gibi yüzlerce konu üzerine kafa yorarken, bunun nasıl yapılabileceğini buldum. İlk denemelerimi bakır levhalar ile yaptım. 20-25 kg arası değişen levhaların ortasındaki kişiye NFC aktif olan bir cep telefonu ile program yüklemeyi denedim. Beyin yüklenen programların çoğunu kabul etti ve çalışmasını değiştirdi. Tamamını kabul etmesi için sistemi değiştirdim: Yine cep telefonu ile yüklenecekti ama bu defa bakır yerine mıknatıs ve ANC chipsetli bir kulaklık ile yüklemeyi denedim. Bu sistem daha kusursuz ve hızlı çalıştı. Ancak bir süre sonra beyin anne karnında oluşan bir program tarafından kısmen eski ayarlarına geri döndü. Özetle ilk sistemdeki başarı %40 iken, ikinci sistemdeki başarı %85 civarına çıktı. Programlama yapılırken kişinin bazı konularda otomatik fabrika ayarlarına dönmesini sağlayan bir sistem olduğunu öğrenmiş oldum. Yaratılışta var olan bu sistemin de güncellenip, fabrika ayarlarına bu yeni halinin tanıtılması gerekiyor. Bu konuda çalışmalarıma devam ediyorum.